‘Muğla Ormanları’ tehdit altında mı?

Muğla İkizköy’de yer alan Akbelen Ormanları için çevrecilerin başlattığı protesto ve tartışmalar devam ediyor. Bölgede açılacak maden sahası için 750 dönümlük asırlık çam ormanlarının kesileceği iddiasıyla başlayan protestolar gözleri Muğla’daki diğer ormanlar ile maden sahalarının durumuna çevirmiş durumda. Bölgedeki madencilik faaliyetleri ve doğal yaşamı bekleyen riskler ise 2010 yılından bu yana gündemdeki yerini koruyor. TEMA Vakfı tarafından 2020 yılında hazırlanan ve o dönem pandemi etkisiyle kamuoyunun dikkatinden kaçan raporda Muğla’nın bin 449 maden ruhsatına bölündüğü, kentteki ormanların yüzde 65’inin maden ruhsatlı olduğuna dikkat çekilirken, “Madencilik faaliyetleri Çanakkale’de olduğu gibi Muğla’nın da ormanlarını, tarım alanlarını, meralarını, şehrin kültürü ve turizmini tehdit etmeye devam edecek” uyarıları sıralanmıştı.  

NADİR FLORA VE FAUNA BARINDIRIYOR 

TEMA Vakfı raporunda ayrıca ruhsatlandırılan alanların uluslararası koruma kriterlerine göre belirlenen, nadir flora ve fauna barındıran, dünya ölçeğinde önemli ekosistemler olduğu, tarım alanlarının yüzde 48’lik kısmının madenler için ruhsatlandırıldığı,  milli park statüsündeki koruma alanlarının da tehdit altında olduğu, söz konusu alanların yüzde 55’lik bölümünün madenlere ruhsatlandırıldığı bilgisi de paylaşılırken,  “Zengin canlı tür çeşitliliği, iklimi, doğal güzellikleri, binlerce yıllık tarihi geçmişi ve eşsiz koyları ile ülkenin en önemli doğa, kültür ve turizm alanlarından biri olan Muğla ve yakın çevresi madenler nedeniyle tehdit altındadır” görüşleri sıralanmıştı. 

8 YILDA 12 BİN HEKTAR ORMANLIK ALAN YOK OLDU

Akbelen’deki protestoların ardından Muğla’daki madencilik faaliyetleri ve doğal yaşamı bekleyen riskler hakkında “haberglobal.com.tr”ye özel açıklamalarda bulunan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr.Doğanay Tolunay ise kent genelindeki ormanların 2012-2020 yılları arasında 12 bin hektardan fazla azaldığını söyledi. Bu alanın büyük kısmını madencilik faaliyetlerine açıldığını dile getiren Prof.Dr.Tolunay, “2012-2019 arası 502 maden, 80 enerji tesisi için ÇED olumlu kararı verildi. Oysa ki, Muğla; Türkiye’deki en geniş orman arazisine sahip ikinci kenti. Muğla Ormanlarında omurgalı, memeli, sürüngenler olmak üzere 2 bin 500 tür yaşıyor. Endemik 359 türün 165’ini bitkiler oluşturuyor. Anadolu Sığlası ve Datça Hurması yöreye özel türler arasında. Yangınları da hesaba kattığımızda bölgedeki ormanlar son yıllarda ciddi tehdit altında” dedi.

YATAĞAN VE MİLAS UYARISI 

Ekolojik hasarın özellikle Yatağan ve Milas bölgelerinde yoğunlaştığına dikkat çeken Prof.Dr.Tolunay, “Taş ocakları, mermercilik gibi faaliyetler de ormanlara zarar veriyor. Karakulak türünün yaşam alanı gittikçe daralıyor. Ayrıca termik santraller çok fazla su tüketirken, Gökova Körfezi’nin ısınmasına neden oluyorlar. Bu durum ekolojik döngüye büyük zarar veriyor” diye konuştu.  

İZİN VERİLMEMELİ 

Öte yandan çevre örgütleri ve STK’lar tarafından yapılan ortak çağrıda ise Akbelen Ormanlarında yapılacak 780 dönümlük kesiminin hemen durdurulması ve maden işletme izni kararının iptal edilmesi talep edildi. Aralarında, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Çevre Hukuku Ağı, Ege Orman Vakfı Ekosfer, Greenpeace Akdeniz, İklim için 350 Derneği, İklim Değişikliği Politika ve Araştırma Derneği (İDPAD), TEMA Vakfı Temiz Hava Hakkı Platformu, WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı gibi STK ve çevre örgütlerinin olduğu kuruluşlar tarafından yayınlanan çağrıda, Akbelen Ormanlarının, ekolojik yaşam için savunulması gereken değerli bir parça olduğu vurgulandı.    

 3 KEZ BİLİRKİŞİ KEŞFİ YAPILDI 

Protestoların yaşandığı Akbelen Ormanları’na yönelik yargı süreci ise 2 yılı aşkın süredir devam ediyor. İlk olarak 2021 yılı Ağustos ayında, Akbelen Ormanlarından maden sahasının genişletilmesine karşı dava açan İkizköylüler’in bu talebi, yerel idari mahkeme tarafından haklı bulunarak yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Ancak yargı süreci içinde 8 Ağustos 2022’de heyet tarafından hazırlanan son bilirkişi raporunda madencilik faaliyetlerinin orman ekosistemini tamamen yok edeceği kabul edilse de, bölgedeki tüm kömürün çıkarılabilmesi için Akbelen Ormanı’nın madenciliğe açılması gerektiği savunulmuş, İkizköylüler ise bilirkişi raporuna itiraz etmişti. 

mert.inan@haberglobal.com.tr 

Kaynak: Web Özel