Türkiye’de obezite ameliyatı olanların sayısı her geçen gün artıyor. Ülke genelinde yılda yaklaşık 25 bin obezite ameliyatı yapıldığı tahmin ediliyor. Yurt dışından da çok sayıda kişi, bu ameliyat için genellikle..
Türkiye’de obezite ameliyatı olanların sayısı her geçen gün artıyor. Ülke genelinde yılda yaklaşık 25 bin obezite ameliyatı yapıldığı tahmin ediliyor. Yurt dışından da çok sayıda kişi, bu ameliyat için genellikle İstanbul’un yolunu tutuyor. Ameliyat fiyatları ise 40-100 bin TL arasında değişiyor.
Dünya üzerinde hastalar ameliyattan önce uzun bir tedaviyle forma sokulurken, Türkiye’de ise durum çoğu zaman tam tersi ilerliyor. Birçok hastanın ameliyat kilosuna ulaşması için kilo almasını sağlayacak diyetler uygulanıyor. Bu durum beraberinde ameliyattaki komplikasyon riskini artıyor. Oysa, bir kişinin mide ameliyat olması için en az 6 ay boyunca diyet, egzersiz yapması ve buna rağmen kilo vermemiş olması gerekiyor. Ameliyatlarda ölümler ise genelde mideye takılan zımba hatlarında sızıntı yaşanmasından kaynaklanıyor.
19 yaşındaki Rojin Elveren’in hayatını kaybetmesi ile yeniden gündeme gelen mide küçültme ameliyatlarının nasıl olması gerektiğine ilişkin konuştuğumuz uzmanlar ise ‘haberglobal.com.tr’ aracılığı ile önemli uyarılarda bulunurken, ameliyatın en son çare olduğuna dikkat çektiler. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Sait Gönen, ameliyat için “en az 6 ay hazırlık süreci şart” derken; tıbbi beslenme ve düzenli egzersiz ile sonuç alınamazsa hasta ameliyat olabilir” uyarısında bulundu.
Tıp etiğine de dikkat çeken Prof.Dr.Gönen, hastaların multidisipliner bir yaklaşımın ardından ameliyat edilmesi gerektiğinin altını çizerken, “Hasta obezdir ama hormonal bozuklukları olabilir. Veya hastanın metabolizmasını yavaşlatan başka sağlık problemleri ya da tiroid gibi sağlık sorunları da olabilir… Bazı hekimler hastaya kilo alması gerektiğini söylüyorsa bu etik ve ahlaki yönden sorunlu bir davranıştır” dedi.
Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Operatör Doktor Gürdal Ören ise, ameliyattan önce hastanın tıbbi geçmişinin incelenmesinin önemine dikkat çekerken, son zamanlarda tüp mide ameliyatlarındaki ölümlere ilişkin şunları söylüyor: “Bu risk, kişinin obezite düzeyi, yaş, cinsiyet ve ameliyat sonrası dönemdeki tıbbi komplikasyonlara bağlıdır. Ameliyat olacak kişinin potansiyel risk ve faydaları tartışmak için bu konuda deneyimli bir sağlık uzmanı tarafından kapsamlı bir değerlendirmeden geçmesi çok önemli. Ancak ameliyatın tek çözüm olmadığı bilinmeli. Yanlış beslenme alışkanlıklarını düzeltmek, fiziksel aktiviteyi arttırmak gibi farklı alternatifler denenmeli.”
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Koray Tekin de İstanbul’un sağlık turizmi noktasında son yıllarda giderek aktif bir şehir olduğunu hatırlatarak, uyarılarını, “Tüm ameliyatlarda cerrahi müdahaleye bağlı olarak ölüm riski vardır. Sayı arttıkça bu vakalar da istatistiksel olarak artar” şeklinde sıraladı.
Öte yandan mide küçültme ameliyatı olup, sağlığına kavuşan kişiler ise yeni yaşamlarından mutlu olduklarını dile getiriyorlar. Bu isimlerden Modacı Ali Günaydın ameliyattan önce akapunktur, balon tedavisi, egzersiz gibi yöntemler denediğini söylerken, “Ancak sonuç alamayınca son çare cerrahi müdahale yapılmasında karar kıldım. Normal insanların yediğinin 3’de birini yiyorum” diyor.
6 ay önce ameliyat olduğunu anlatan Mehmet Şakir Kocalar ise kilolarının yavaş ve kontrollü gittiğini anlatıyor. Kocalar, “Sürekli tokluk hissi var, çok fazla acıkmıyorum” diyor.
sibel.gulersoyler@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.